Haber

Türkiye sağlık ordusu askerleri depremde yaşadıklarını anlattı

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 11 ilde binlerce insanın imdadına Türkiye’nin dört bir yanından sağlık çalışanları yetişti.

Kovid-19 salgınıyla mücadelede en ön saflarda yer alan sağlık çalışanları, bu kez de Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremden etkilenenler için seferber oldu.

Depremlerin yaşandığı 6 Şubat’tan bu yana yurdun dört bir yanından bölgeye giden farklı branşlardan doktor, hemşire, acil tıp teknisyenleri ve ebeler, 11 ilde yüzlerce yaralı ve hasta insanın hayata tutunmasına yardımcı oldu.

Meslek hayatlarının en zorlu ve kimi zaman buruk tatlı süreçlerinde deprem bölgesinde görev yaptıkları hastanelerde yaşayan sağlık çalışanları da ömür boyu unutulmayacak birçok anıyı hafızalara kazıdı.

“Korku filmi stüdyosu gibi”

Depremin ardından memleketleri Antakya’ya giden profesör kardeşler de o sağlık çalışanları arasındaydı.

Antakya’ya geldiğinde yaşadıklarını anlatan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. veya ‘Kıyamet’.” sözleriyle özetledi.

Kardeşi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Emre Huri de sabah 06.30’da Antakya’ya doğru yola çıktıklarını anlatarak, “Öyle bir duygu ki biz doktor, baba, evlat, eş oluyoruz. Hangisine gidiyorduk oraya?” Duygularını sözlerle paylaştı.

Huri, “Bu topraklarda büyük bir medeniyet var. Ateş düştüğü yerde yandı, şimdi bu ateş bütün Türk milletini yaktı. Hep birlikte üstesinden geleceğiz” dedi. dedi.

Depremlerin yaşandığı ilk gün 200 istekli doktorla bölgeye giden Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Başhekim Yardımcısı Kahramanmaraş ve Hatay’daki hastanelerde çalışmaları yönetti. Abdulvahap Şahin de o gün 07.30’da ilk ekibin İskenderun’a hareket ettiğini belirtti.

“Yaralısını çıkaran bize doğru koşuyordu”

Hatay’da 112 Acil Sağlık çalışanı Paramedik Rabia Parıltı Kızılkaya, depremin ardından ailesinden haber alamamasına rağmen görevine devam ettiğini belirterek, “Aileme ulaşamadım. Ölseler de bir şey yok. Yapabilirim.” Dedim ve bulduğum yaralıya müdahale ettim.” tabirini kullandı.

Meslek hayatının 13 yılını Adıyaman ve İstanbul’da geçiren Paramedik Buse Celep, Hatay’da tanıştığı ilk anları unutamadığını vurgulayarak, şunları söyledi:

“Yaralısını çıkaran kişi koşarak bize doğru geliyordu. Biri ‘Bize bak’ diye kolumu çekiyordu, diğeri ‘Arabamda hastam var’ diyordu. Dedim.Birden eldivenleri takıp ordan burdan başladım.’Kime ne kadar yardım edersek o kadar yardımcı oluruz’ zihniyetindeydik.”

Yaşlı kadını ağır hasarlı binadan kova kovaya binerek kurtardılar

Sağlık görevlisi Emre Boz, ağır hasarlı bir binada bulunan yaşlı kadını kepçe yardımıyla kurtardıkları anları da şöyle anlattı:

“Ağır hasarlı bir bina, üçüncü kat, giriş yoktu. Normalde olay inandırıcı değilse ambulans olay yerine girmemeye çalışır. hayat ‘Nasıl çıkacağız?’ Düşündük, bir kova vardı, hiç düşünmeden ‘gideceğiz’ dediler. Dedik.

Gönüllü ebe telefon ışığında doğum yaptı

6 Şubat’ta Antakya’ya gönüllü olarak giden ve Etlik Şehir Hastanesi’nde görev yapan ebe Kübra Avşar, depremin ilk akşamı telefon ışığında kadın doğurduğu anları unutamadığını söyledi.

Avşar, “O an bebeğin ağlaması enkaz ve cenazeler arasında bir umut oldu” dedi.

Ceset torbasında uyudular

Sağlık görevlisi Sevda Kaya, Hatay’da ilk günlerde uykuyu düşünmediklerini belirterek, “Hava çok yağmurlu, yerler ıslak ve soğuktu. ‘Nasıl dinlenelim, uyuyalım?’ “Üçüncü günün sonunda düşünmeye başladık. Tek kat formamızla gittik. Bulduğumuz tek şey ceset torbalarıydı. Arkadaşım ve ben bir ceset torbasında uyumaya karar verdik. Yaklaşık 2 saat ceset torbasında uyuduk.” dedi.

“Siz meleksiniz, Allah hepinizden razı olsun”

Depremlerin ardından Mamak Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Mevlüt Karataş, bölgedeki genç doktorların, hemşirelerin ve tüm sağlık çalışanlarının büyük bir özveriyle çalıştıklarını vurguladı.

Bilkent Şehir Hastanesi ortopedi uzmanı Prof. Dr. Ali Öçgüder de bu süreçte farklı illerden 25 kişilik ortopedi ekibiyle 150’ye yakın ameliyat geçirdiklerini söyledi.

Kırklareli’nden afet bölgesine giden Sağlık Görevlisi Yunus Emre Günalp, iyileştirdikleri hastaların kucaklaşmalarını ve teşekkürlerini unutamadığını belirterek, “Enkazdan çıkan küçük kız, ‘Abi, abla, sakin ol’ dedi. aşağı, iyiyim, daha iyi olacağız. Sizler birer meleksiniz, Allah hepinizden razı olsun.” Bu tür konuşmaları bizleri manevi olarak etkiledi.” söz konusu.

“Bir hasta gelip alnımdan öptü”

Konya’da görev yapan ve yıllık izin alarak Hatay’ın Kırıkhan ilçesine gelen aile hekimi. Mehmet Coşkun, kendisini çok duygulandıran bir anı şöyle anlattı:

“Bir hasta ‘Bu halim benim, öpülesi halim’ dedi. Kalktı geldi alnımdan öptü ve gitti.Bizimle bu kadar mutlular.Onların acısını küçücük de olsa dindirdiğiniz zaman dünyanın en mutlu insanı siz olacaksınız.”

“Sağlık çalışanları olarak bu yükün üstesinden geleceğiz”

Hatay’da 6 yaşındaki kızları ile birlikte ağır hasarlı evlerinin penceresinden atlayan acil tıp teknisyeni Burak ve sağlık görevlisi eşi Nedime Yıldırım, olayın ilk dakikalarından itibaren insanlara yardım eli uzatan isimler arasında yer aldı. felaket.

Nedime Yıldırım, “Şu anda hala çalıştığımız için acımızı pek anlamıyoruz. Muhtemelen bu süreç bittiğinde acımızı yaşayacağız.” dedi, ıstırabını dile getirerek.

Mersin Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Bahar Aydınlı da “Sağlık çalışanları olarak bu yükün üstesinden geleceğiz, bundan şüphemiz yok” dedi. mesajınızı paylaştı.

kadikoyajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu