Ölçüm sisteminin tarihçesi
Abdullah Ezik
İtalyan fizikçi Piero Martin’in ‘Dünyanın Yedi Ölçümü’ adlı kitabı, insanoğlunun yeryüzündeki serüvenine ışık tutan, bu serüveni ölçü aletleri aracılığıyla yeniden ele alan ve şekillendiren bir kitap. Fizik ile yazıyı iç içe geçirerek okuyucuya yeni bir dünyaya bakış açısının kapısını açan kitap, sonuçta ortaya koyduğu fikir ve tezlerle kendine yeni bir alan açıyor.
Piero Martin’in kitabı, okuyucuya sadece başlığıyla bile pek çok şey anlatıyor: ‘Dünyanın Yedi Ölçüsü’. Bu başlığı daha da anlamlı hale getiren ve okuyucuya yol gösteren bir alt başlık da var: ‘Parmak Ucundan Mesafeye, Metreden Saniyeye Evrenin Keşfi’. Bütün bir kitabın temel problemini bu başlıklar üzerinden tartışmak ve değerlendirmek mümkündür. Martin okuyucuya fizik tarihinden yola çıkarak bir şeyler anlatırken bunu insanlığın serüveniyle birlikte ele alıyor. Bu durum onu bir bilim insanı olarak farklı yönlerde geliştirirken aynı zamanda genel okuyucuyu da içine alarak kapsamlı bir yapı oluşturur.
YEDİ TEMEL ÖLÇÜM BİRİMİ
Kitabın merkezinde tüm dünyanın ortak kültür hazinelerinden biri olan yedi temel ölçü birimi yer alıyor: Kitap boyunca metre, saniye, kilogram, kelvin, amper, mol ve şamdanın hikayesi anlatılıyor. Her bölüm ele aldığı tedbirin hikâyesi, tarihçesi, işlevi ve uygulanışıyla birlikte değerlendirilmektedir. Bu şekilde somut bir dünya görüşü geliştirilir ve bir hikayeler zinciri oluşturulur.
Geçmişten günümüze dünya, toplum ve tarih hep bir ölçümle anlaşılmaya çalışılmış, tüm hikaye zamanın ve yaşamın anlamsızlığı üzerine kurgulanmıştır. İnsan için dünya keşfedilmesi, araştırılması ve sırlarının ortaya çıkarılması gereken bir kavramdır. İşte tam bu noktada Piero Martin araştırmalarına başlıyor ve dünyayı ve dünyayla birlikte yaşamı anlamanın bir yolunu geliştiriyor. Hayata ölçü aletleriyle bakmaya çalışan Martin, sonunda kendine yeni bir alan açmayı başarır.
Martin’in dünyayı algılama sorunu çerçevesinde ele aldığı ölçüler ve ölçü aletleri okuyucuya dünya, toplumu oluşturan unsurlar ve bazı durumlarda doğaüstünün sınırları hakkında çok şey anlatıyor. Öyle ki dünya ve toplum bu ölçümlere göre kendilerine somut bir fiyat belirliyor. Yüzyıllardır soyut unsurlarla kuşatılan, desteklenen ve işlenen anlatı dünyası, ölçü aletlerinin kullanılmaya başlanmasıyla birlikte somut değerlere ulaşmaya başlar. Böylece karanlık açılır ve ışık kendini göstermeye başlar. Bu bir kopuş; Çünkü artık farklı bir macera türü insanlık için bir vaattir.
Ölçme aletlerinin kendilerinde ifade ettikleri değerin yanı sıra dünya algısında da büyük bir yükü ortadan kaldırdığını belirten Martin, zamanla küçülen, büyüyen, hafifleyen ve ağırlaşan birçok unsur, değer ve nesneyi, kendi zamanlarında konuştukları anlam. Bir döneme, çağa, sürece değer katan nesneler, ancak ölçü aletlerinin kullanılması, varlığı ve örtüşmesiyle somut öğelere dönüşür. Söz yazıya dökülüyor, hayaller gerçeğe dönüşüyor, her nesne temsil ettiği sayısal değerle isimlendirilmeye ve çağrılmaya başlıyor ve böylece analitik çağa geçiş yapılıyor.
DÜNYAYA ÖLÇÜMLERLE BAKMAK
“İnsanlık dünyayı geçmişini bilmek, bugünü anlamak ve geleceği planlamak için ölçer” diyen Piero Martin, aslında bu cümleyle koca bir kitabın özünü ortaya koyuyor. Dünü olduğu gibi bugünü de anlamanın yolu, ölçmeyi bilmekten ve ölçülerle bütün dünyaya bakabilmekten geçer. Bu somut, somut, sayısal ve değerlendirilebilir unsurlar dünyayı anlamlı, nesnel bir varlık haline getirmektedir. Dolayısıyla kitabın özünde yer alan Martin’in söylediği bu cümle birçok açıdan büyük değer taşıyor.
Piero Martin’in ilk olarak İtalya’da yayımladığı kitap daha sonra çeşitli dillere çevrilerek dünyada geniş yankı buldu. Ağırlıklı olarak ABD, Almanya, Çin ve Japonya gibi ülkelerde okurlarla buluşan kitap, Avrupa Birliği’nin yürütme organı olan Avrupa Kurulu tarafından desteklenen Galileo Ödülü’nün 2022 yılında finalistleri arasında yer aldı. Burçe Kaya tarafından Türkçeye çevrilen, Timaş Yayınları tarafından yayınlanan, çizimlerle renklendirilen, bilinen bilim ve kültür tarihinin iç içe geçtiği Dünya’nın Dünyası’, okuyucuya bu konuda verdiği bilgilerle farklı bir yerde duruyor. bilim ve medeniyet tarihi ve sunduğu anlatılar.